İnsan akıl ve irade sahibi,her şeyi düşünebilen ve görebilen bir varlıktır. Aklının ve iradesinin sonucu olarak yaptıklarını kendine mal edebilir ve “benim işim” diye sahiplenmesi doğaldır ve onunla övünmeye hakkı vardır. İnsanın yaptığı iyilikler onun kendi bikrimi ve kazanımıdır. Bu nedenle iyilikte lezzet ve mutluluk vardır. İyilik, mutluluk ve huzur kaynağıdır. Her insan mutlaka iyilik yapmıştır.Yolun ortasında duran bir taşı kaldırmak,yetim bir çocuğun başını okşamak,yolda kalan birisine yardım etmek,toplumdan birisinin elinden tutup topluma kazandırmak birer iyiliktir.
İyilik yapmayan hiçbir insanda günümüzde yoktur. Bilerek olmasa bile bilmeden de olsa iyilik mutlaka yapılmıştır.
İyilik yap denize at, balık bilmezse halık bilir atasözünü hepimiz biliriz. Bu atasözü;İyiliğin, her zaman bir karşılık bekleyerek yapılmaması gerektiğini anlatan bir atasözüdür.
Yeryüzünde kimsenin haberi olmayacak bir iyilik bile yapmış olsanız, onu bilen bir yaratıcı vardır, manasına gelir.
İnsanı şerefli ve yüce yapan sır iyilik yapmakta ve yardımcı olmakta gizlidir. Bu nedenle Goethe iyiliği “insanları birbirine bağlayan altın zincir” olarak tanımlar.
Peygamberimiz (sav) “Layık olsun olmasın sen iyilik yapmaya devam et. Şayet layık ise ne âlâ iyiliğin yerini bulmuş olur. Şayet layık değilse sen iyilerden olursun” buyurmuşlardır. Bu nedenle iyilik kötülükle karşılık görse de terk edilmeyecektir. İyiler iyiliklerine devam ettikleri sürece kötüler kötülüklerinin cezasını kesinlikle bulacaklardır. Hz. Süleyman (as) “Kötülerin evlerinden sefalet asla eksik olmaz” demiştir.
Iyilik insanrın g-huzur kaynağıdır.birisne yardımcı olabilmek,elindne tutabilmek herkese mahsus bir özellik olabilse ne züel olurdu değilmi.
Iyileirn değernide ancak iyler bilebilir.hereks aynı havayı solumuş olsa,güneşten yararlanmış olsa,aynı sudan içmiş olsa bile karekterine göre onu yansıtır.
Atalarımız“Arı su içer bal akıtır, yılan su içer zehir akıtır” demişlerdir.
Iyi insanlar he zaman göze batabilirler.onlar iyiliğe karşı iylik yapan değil kötülüğe karşı da iyilik yapan insanlardır.çünkü kişilik veya karekterleri kötülüğe müsait değildir.
İyilik yapan karşılığında iyilik bulur. . Ne verirseniz onun karşılığını mutlaka alırsınız. Atalarımız “Rüzgâr eken fırtına biçer” diye boşuna dememişlerdir. İnsanın kötülük yaparak iyilik beklentisi içinde olması, vermediği yerden alma beklentisnde olmasıson derece gariptir.
Yapılan iyiliğinde başa kaılması hoş bir şey değildir.
Bazen rastlıyoruz,” İyilik yaptımda karşılığında kötülük oldu” sözünü çok duyarız.
Pişman olmamak için seçici olmak zorundasınız o zaman.
Iyilik yapıpta karşılığında kazık yemeyende yoktur.Bu karşıdaki insanın karekterinden kaynaklanan bir sorun ve daha çok menfaatçiler bu şekilde davranır.
MEKEYE CAN SUYU
Nazar Boncuğumuz Meke Gölü için bisikletlerle 10 km pedal çevridli.Amaç,kuruyan meke gölünün durumuna dikkat çekebilmek.Emeği geçenleri alıkışlamak lazım.
Meke gölünü elbette kurutmayalım,masmavi olsun yine,kelebekler uçsun,kuşlar şarkı söylesin eskisi gibi.
Meke gölünün yer altı suyu ile beslendiğini bilmeyenimiz yoktur sanırım.Kışın suya kavuşan yazın ise bataklık olan bu gölü insanoğlu bu hale getirmedimi?
Bakın,Karapınarda son dönemlerde yağış isteyen ürünler ekilmeye başlandı.Mısır,ayçiçek gibi yıllık 800 kğ yağış isteyen bitkiler ekilmeye başlandı.Karapınarın yıllık yağış ortalamasına bir bakın ve karşılaştırmayı yapın.
Birileri zengin olacak diye geleceğimizn çalınmaması lazım.Bu pedal çevirdikten sonra gelin yine bir etkinlikle çok su isteyen bu ürünlere kota getirilmesi yönünde Ankara’da bir eylem yapalım.
Dikkat çekilmesi ve Karapınar insanının duyarlılığı anlamında Meke Gölü için yapılan bu etkinliği önemsiyorum.
Emeği geçenleri ve katılımcıları kutluyorum.