Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

İyilik Ve kötülük

Mithat Korkusuz
Sevmekten vazgeçmemeliyiz. Her ne olursa olsun insan birbirini sevebilmeli ve iyilik yapabilmelidir.
01.01.1970 / 00:00


Sevmekten vazgeçmemeliyiz. Her ne olursa olsun insan birbirini sevebilmeli ve iyilik yapabilmelidir. Ama iyilik yapmak zorunda değilim diyebilirsiniz. En azından kötülük yapmayarak iyilik yapmış olursunuz..


 




 


İyilik yapmak aslında herkeste olması gereken, insanların mutlu olmasını sağlayan özelliklerden birisidir. İyilik, hem iyiliği yapanı, hem de bu iyilikten nasiplenenleri mutlu eder..

Ama şu gerçek ki; günümüzde birbirini karşılıksız seven kaç kişi var değimli? Her şey menfaate dökülmüş, iyilik yaptığınız birisinden nankörlük bile görmüş olabilirsiniz. Her şeye rağmen hataları görmemek ve sevebilmek büyük bir erdemliliktir.

İyi şeylerin kendisi ile işbirliği yapmasını isteyen insanın önce kendisinin iyi olması gerekir. Birisi insanların kendisini sevmesini istiyorsa önce kendisi insanları sevmeli, insanlardan ilgi ve takdir bekliyorsa, önce kendisi başkalarına ilgi ve takdir göstermelidir.

İnsan iyiliği doğru olduğu için, kendisi için, başkalarına faydalı olmaktan zevk aldığı için yapmalıdır. Öğünmek ve reklam için iyilik yapmak amacının dışındadır. İyilik yapmada prensip, yapıp unutmaktır. “Bir elin verdiğini öbür elin duymaması” anlayışını esas almak gerekir



“Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez” diye bir söz vardır. Bu anlayışla yapılan iyiliğin ardında bir çıkar beklentisi yatar. Böyle bir iyilik çıkara dayalı olduğu için samimiyetsizlik oluşur ve insanlar arasını zedeleyen bir anlayışa sebep olur.



İYİLİK VE KÖTÜLÜK

Yaşlı adam kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki köpeği izliyorlardı. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve oniki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı.

Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri köpekti bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için biri yeterli gözükürken niye ötekinin de olduğunu, hem niye renklerinin illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. O merakla sordu dedesine.

Yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı. “Onlar” dedi, “benim için iki simgedir evlat.”

“Neyin simgesi” diye sordu çocuk.

“İyilik ile kötülüğün simgesi. Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımda tutarım onları.”

Çocuk, sözün burasında, mücadele varsa, kazananı da olmalı diye düşündü ve her çocuğa has bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi:

“Peki, sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?”

Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa:

“Hangisi mi evlat? Ben hangisini daha iyi beslersem o!”

Etiketler:
Bu yazi toplam 3687 defa okundu
Yazarın Diğer Yazıları
YAZARLAR