İlçemize 30 km mesafede yaklaşık 12 yıl önce bulunan Oymalı Akören yer altı şehri bir türlü turizme açılamadı. Ama hala turizme açılmasını bekleyen umutlar mevcut.
Yılan hikâyesine dönen yeraltı şehri ile ilgili yıllardır ne bir ödenek ne de bir çalışma yapılmış.
Belki sapa bir yerde yer almış belki de sahipsizliğimize istinaden bu turizm cenneti bir türlü bizlerle buluşamadı, buluşamayacak.
Sönmüş bir yanardağ olan Karacadağ üzerindeki yeraltı şehirlerinin M.Ö. 4. ve 7. yüzyıla ait olduğunu, buranın geç Roma ve Bizans medeniyetlerinin yanı sıra Selçukluların tarafından askeri amaçlı, Osmanlı döneminde ise depo olarak kullanılan bu yer altı şehridir. Ürgüp ve Göreme’deki yeraltı şehirleri ile çağdaş olan Akören ve Oymalı köyündeki yeraltı şehirlerinin sağlam olduğuna şahit oluyoruz.
Akören ve Oymalı köylerinde bulunan yeraltı şehirlerinin kısa süreli ve saldırılardan sığınma amaçlı olarak yapılan yeraltı şehirlerinin birbiriyle bağlantılı olmadan, ayrı girişlerle ve ihtiyaca göre 10 odalı, 5 odalı 3 odalı olarak inşa edilmiş. Doğa turizmine alternatif olması beklenilen bu mirasın atıl halde kalmasını içime sindiremiyorum.
Elektrik sorunu, yol sorunu olduğunu biliyoruz.. Ülkemizde hangi sorun halledilmedi de bunlar halledilemesin. “Çobanın gönlü olursa tekeden süt çıkarır” diye bir söz vardır.
Yeraltı şehrinin esrarengiz ve ilgi çekici olduğunu biliyoruz. Bu bölgeye gidenlerin olduğunu ve o alanda zarar verebileceklerini hatta define arayabileceklerini, korumasız olması sebebi ile tarihi taşların çalınabileceğini de aklımızdan çıkarmamalıyız.
Konunun bir kenara atılmayıp siyasilerimizden ve ilçemiz yetkililerinden bu değerlerin turizme kazandırılmasını bekliyoruz.
Özellikle Konya Valimiz Muammer Erol’un hassasiyet göstereceğini umuyorum.
TRAFO HIRSIZLARININ KEYFİN YERİNDE
İlçemiz çok geniş bir coğrafi yapıya sahip. Son 2 aydır ilçede yaşanılan trafodan yağ ve bakır tel hırsızlığı nedeni ile üreticiler huzursuz sadece. İlgili kurumların huzuru yerinde mi değilmi bilemem.
Bilinen şu ki; Karapınar olarak devletine çok saygılı bir insanlarız. Bu hırsızlıklar başka yerde olsa yer yerinde oynamıştı. Hırsızlıklar karşısında yetkililerin nasıl bir yakalama taktiği yaptığını çok merak ediyorum.
Mesela Karapınar halkı İlçe Emniyet Müdürlüğüne otomobil bağışı yapan ilçelerin başında geliyor. Bu araçlar ile en azından yakın bölgelerde hırsızları caydıracak devriyelerin atıldığını umuyorum.
En az 80 kişi bu mağdurluğu yaşarken hırsızlığın bedeli de 400 bin lira civarında olduğu belirtiliyor.
Sanırım hırsızlar keyfi yakalanmadıkça yerinde. Çaldıkları ile geçinip giderler. En azında vergi yok dükkân kirası yok.
İlçemizin çok Tecrübeli Emniyet Müdürü İzzet Meydan sanırım iz peşinde ve hırsızları yakalayacak delilleri topluyordur.
Bu arada bu tür haberlerin halkın sesi sloganı ile yola çıkanların sayfasında olmaması da düşündürücü. Gerçi 1 fincan kahvenin 40 yıl hatırı olduğunu unutmuşum.
Hırsızların bir an evvel yakalanmasını temenni ediyorum.
