Kuş Tedavi Merkezi Kurulmalı
Bölgemiz, göçmen kuşları göç yolu üzerindedir. Yıllardır sürekli olarak göçmen kuşların göçleri sırasında tele çarpmak veya değişik şeklerde yaralanarak düştüğünü ve halkımız tarafından tedavisi yapılması için bizlere intikal ettiğine şahit oluyoruz. Bizlerde Orman Su işleri 8.Bölge Müdürlüğü elemanları tedavisinin yapılması amacıyla Selçuk üniversitesi Veterinerlik Fakültesine gönderiliyor. En son olarak ilçemizde nesli tükenme aşamasında olan toy kuşu bulunmuş olup tedavi amaçlı SÜ veteriner fakültesine intikal ettirilmiştir. Bu tür vakalara sürekli rastlanmaktadır. Özellikle kartal, kızılşahin,baykuş,pelikan,flamingo son olara yakalı toy yaralı olarak bulundu.bizler ilçemize kamu kuruluşu bünyesinde kanatlı kuşların Tedavi ve Rehabilitasyon merkezi kurulması ihtiyacını görüyoruz.İlçemizde yetkililer tarafından faaliyet başlatılmasını istiyoruz.
KARAPINAR HALKINDAN ÖZÜR DİLİYORUM
Bundan 8-10 sene önceydi. Bir kişiye yardım elini uzattığımda çok değer verdiğim bir ağabeyimin” O insan ekmeksiz. Aman dikkat et. Gel boş ver uğraşma” dediğinde kendisine ne kadar kızmıştım. Bir insana yardım etmek kadar güzel bir şey var mı ne diyorsun dediğimi dün gibi hatırladım.
İyiliğin sadece “insanlara” yapılmasının doğru olacağını yıllar geçtikten sonra anladım.
Düşünsenize siz toplumdan itilmiş,yaptığı hem ahlaki hem de dinen olmaması gereken bir ahlaksızlık hala insanların ağızlarında. O kişiyi Gördüklerinde, bir topluma girdiğinde işaret edilen kişi olmak ne kadar kötü. Toplumda adeta… Düşmanı ilan edilmişiniz. Ben ne yapmışım bu durumda, bu kişinin elinden tutup iş güç sahibi yapmışım, topluma kazandırmaya çalışmışım. Sonuç olarak beni başta uyaran o ağabeymin dediği çıkmıştı. Yani ekmeksiz olduğu ortaya dökülüverdi. Hatta eski bir siyasi parti başkanı Ziraat Bankası önünde” x kişiyi milletin başına bela ettin ya sana kırgınım demişti.Bu memleket senin değerini daha iyi anladı şimdi” demesi çok ilginçti.O kişinin elinden tutup topluma getirmem nedeni ile aldığım tepkiler sadece bunlarla sınırlı değil.İnsan bir şeyler yaparken veya birlerini etkilemeye çalışırken kendisinin kişiliğini ,karakterini iyi tartmalı.Yaptıkları acaba toplumda ne kadar itibar görür düşünmeli.Kendi ayıbını daha doğrusu ahlaksızlığını ve toplumsal lekesini birilerini karalarayak kapatamaz.Bu dünyada kapansa öteki dünyada hiç kapanmaz. Allah,kul hakkını affetmeyeceğini bildirmiştir.
Fazla kişisel meseleleri yazan birisi değilim. Ben topluma faydalı yazılara yer verdiğim için Karapınar halkına neden özür dilediğimi belirtmek için kısa bir yazı yazmayı uygun gördüm.
Tekrar Karapınar halkından bu kişiyi sizlere bela ettiğim için özür diliyorum. Ne olur hakkınız helal edin.
TERMİK SANTRALE KARŞI ÇIKMAK
Karapınar da kurulacak olan termik santrali için linç hareketi başlatılması dikkat çekici. İlçemizde bu tür insanlara rastlıyoruz. Görüşlere mutlaka saygı duyacağız elbette. Ancak bu kadar topluma değer veren, çevreci insanların birden çoğalması da düşündürücü. Bizim çizideki insanlar da yıllarca ekilen çok su isteyen mısırın ayçiçeği yağın ekilmesine sesiz kalanların termik santrale karşı çıkması da düşündürücü. Her ikisi de çevre ile alakalı değil mi?Su konusundaki bu duyarsızlık neden acaba?
Ben termik santrale karşı olan birisi değilim. Muğla da termik santrali gören ve yetkililer ile görüşen birisi olarak bunları yazıyorum.Yoksa internetten yazı indirerek mide bulandıranlardan değilim. Bilgimin olmadığı yerlerde toplumu yanıltmak gibi huyumda yoktur.
Termik Santrale karşı çıkıyoruz madem o zaman onun getirisine eşit bir hizmet üretsinler değilmi? Yıllık ne kadar elektriğe para ödeyip bağımlı hale geldiğimize baktınız mı?
Sahte çevrecilik oyunları ile memleketimizin geleceğini lütfen karartmayalım.
